2002 yılında bizlerle buluşan o savaş atmosferi, o savaş damarı. Daha FPS'nin ne olduğunu yeni yeni öğreniyorken hayatımıza giren bir isim. Savaş alanında ne gibi şeyler döndüğünü bizlere her şeyden güzel anlatabilen ve anlatmaya devam edecek olan...
Bir dakika. Anlatmaya devam edecek olan mı dedim ben? Bakın o konudan hiç de emin değilim işte. Günümüz oyun sektörünün nereye gittiğini görmemizi bırakın, doğru düzgün yapılmış oyunların bile bir dalga misali, dibi gördüğü bir diyardayız hepimiz. En kötüsü ise para amacı güden firmaların altında ezilmemiz.
Peki ya ben Battlefield: Hardline başlıklı bir yazıya neden bu şekilde başladım; çok basit. 12 senedir devam eden savaş ortamının değiştiğini, fakat farklı bir yöne doğru değiştiğini görüyoruz. Açık alan savaşından hırsız polis kovalamacasına kayan yeni Battlefield: Hardline, tüm söylenen yorumlara göre biraz yukarıda, biraz da aşağıda kalıyor. 1 haftalık beta süreci boyunca onlarca oyuna sizler için girip çıktım ve betanın güzel bir değerlendirmesini yaptım. Hardline'ı hem kötü, hem de iyi yanlarıyla incelemek için kolları sıvadım.
Sınırı geçmeden!
Geçtiğimiz yaz oyun fuarlarında kendini göstermişti bizlere Hardline. Yine 83'e 83 gerçekleşen (temsili) harika bir kapışma ortamıyla sahneye çıkmıştı. Nitekim oyun, uzun bir süre patlayacağı konusunda yorumlara maruz kalmıştı. Nedeni ise çok basitti; Hardline çok fazla reklam yapmamıştı. Oyuncular Battlefield'ın o savaş atmosferinin, hırsız polis kovalamacasına uymayacağı konusunda kesin emindi.
Aslında ben de bunlardan biriydim. Fakat betayı oynadıktan sonra öyle düşünmediğime karar verdim. Elbet o oyunculara hak verdiğim birçok konu vardı, ama oyunun patlayacağı konusunda birçok soru kafamdan çoktan silinmişti.
Açık savaş alanı olayından bu şekilde bir aksiyona kayan EA ve Visceral ekipleri, aslına bakarsanız farklı bir şey denemek istemiş. Oyuna girdiğiniz an zaten yine aynı Battlefield'ta olduğunuzu anlıyorsunuz. Oyunun grafikleri, müzikleri ve teması olsun her şey aynı Battlefield; kötü anlamda demiyorum, güzel anlamda konuşuyorum. Çevre etmenleri yine harika, gerçekçilik yine muazzam.
Peki ya farklı olan şey ne? Polis arabasına binip bu arabayı kaçırmak mı? Hayır. Farklı olan şey, oyuncunun kendini oyun başında nasıl hissettiği. Bir asker olarak değil de bir suçlu ya da bir polis olarak amansız bir aksiyonun içerisine sokuyor bizleri Hardline. Bana kalırsa Battlefield'ın farklı bir anlam kazandığı bir yapım. Elbette oyunun birçok eksiği var; fakat daha beta sürecindeyiz öyle değil mi?
Kesinlikle öyle!
Bildiğimiz gibi beta sürecinde bizleri 3 farklı mod karşıladı. Bu 3 modu teker teker denedim, İlk 8 Dakika'sında da yer verdim. 3 oyunun ortak noktası ise 'tam aksiyon' oldu benim için. Yapımcılar anlaşılan o ki, oyuncuları çok büyük bir aksiyonun içerisine sokmayı amaçlamış. Zaten bu aksiyon Battlefield 3 ve 4'te de yer alıyordu; fakat buradaki tema çok farklı işlenmiş. Bir suçlu ya da polis olarak görevi yerine getirmek için harcadığınız efor, gerçekten oyunun ilerleyişine değiyor. Bir süre sonra bir an önce deploy edeyim de şu kasayı bir açayım artık diye haykırıyorsunuz.
Oyun içerisindeki araçların kullanımı, o araçların yarattığı aksiyon ve buna benzer şeyler de süper işlenmiş. Müzikler atmosfere uygun, gazı yerinde olmuş. Oynanış her zamanki gibi sağlam.
Fakat bir sorun var.
Şu cümleye kadar onca şeyden bahsettik, övdük de övdük. Güzel olduğunu söyledik. Fakat fark ettiniz mi bilmiyorum; oyun yine bir Battlefield. Toprağın kokusuyla, silahların metaliğiyle birlikte Battlefield. Hardline'ı aldıktan sonra "Oğlum Battlefield: Hardline oynuyorum!" ya da "Oğlum Hardline oynuyorum!" demeyeceksiniz.
Diyeceğiniz tek şey "Battlefield oynuyorum abi." olacak. Hiçbir değişiklik yok. Tek yenilik, atmosferin değişmesi. Battlefield 4.5 bile diyebiliriz buna. Oyuna girdiğiniz an harika bir aksiyonun içerisindesiniz evet, fakat oyundan çıktığınızda hayatınızda hiçbir değişiklik olmuyor.
Yine yenilik yok, yine yenilik yok.
Eller yukarı mıydı, aşağı mıydı?
Oyunun sadece betasını deneyebildiğimiz için oyun üzerinde çok fazla yorum yapamıyorum; çünkü oyunun sadece 3 modunu oynayabildim. Aslına bakarsanız oyun üzerinde çok fazla yorum yapmaya gerek bile olduğunu sanmıyorum.
Oyun, klasik FPS oyunu, klasik Battlefield. Yukarıda bahsettiğim övgüler aslında Battlefield 3'e gidiyor. Çünkü bu konuda kendini geliştirdiğini ilk defa o oyunda göstermişti. Şu anki Hardline ise bir DLC. Ha eğlenceli mi, master degree! Heyecanlı mı, kesinlikle! Arkadaşlarınızla deli gibi oynar mısınız, hem de nasıl!
Ama gel gelelim, oyunun geleceğini, e-spor kariyerini ve devamlılığını göremiyorum.
Oyuna şöyle bir campaign modu yedirseler, bence süper olabilir. FPS hastası ve multiplayer severseniz, zaten çıktığında alacağınız bir yapım. Ama aldığınızda polis aracını etrafta boş boş dolaştırmaktan başka bir şey beklemeyin.
Ya da petrol kamyonu. O sahnede az heyecanlanmadım, yalan değil.
(Oyunun tamamı çıkmadığı için herhangi bir puanlama yapmıyorum; puanlar nerede diye bana kızmayın :) )
0 yorum:
Yorum Gönder